Kültür / Sanat
- Abdülkadir Bulut
- Yazılar
Yörükler

"
Yörük, göçebe yaşam tarzını seçmiş insandır. Türkçe yürümek kelimesinden türetilmiştir. Anadolu'da yaylak-kışlak hayatı yaşayan Türkmen aşiretleri için de kullanılır. 1990'lara kadar azalarak devam eden yörüklük geleneği günümüzde orta ve batı Toroslar'da yaşayan 500 den fazla aile tarafından hala devam ettirilmektedir. Bu geleneğin gelecekte alternatif bir turizm anlayışı içinde değerlendirilerek yaşatılabilmesi için çalışmalar yapılmaktadır." - Vikipedi, özgür ansiklopedi
Anadolu'nun özellikle Akdeniz'e bakan bölgelerinde yaşayan, daha çok küçükbaş hayvan yetiştirmesine ve satımına dayanan bir ekonomik sürecin ve bu sürece özgü yaşama biçiminin adı olmuştur yörüklük.
Yörük kelimesi için yıllardır yapılan etimolojik tartışmaların çoğunda yürümek kelimesi referans gösterilmiştir. Oysa etnik özelliği olmayan yörük kelimesinin kullanıldığı bazı yöresel konuşmalardan yola çıkarak kelimenin yetenekli ve mücadeleci anlamına geldiği görülmektedir. Özellikle Toros yörükleri arasında söylenen "onlar bizden daha yörük"yörük at yemini kendi çıkarır" gibi deyimler bu tespiti doğrulamaktadır.
Anadolu'ya Altay'lardan gelen ve Oğuz boyuna bağlı oldukları bilimsel kesinlik taşıyan yörükler hakkında yapılan araştırmalar o denli sınırlı ve basite indirgenmiştir ki, genel olarak insanlarımızın algıladığı "basit göçebe toplulukları" olarak akıllarda kalmıştır.
Bir bilim insanımızın* dediği gibi "... son yıllarda bilimsellikten uzak bir takım etkinlikler, yörüklere has dokuma ürünleri, halı, kilim ve heybelere Avrupa'lıların sanat ürünü diye ilgi göstermeleri sonucu bu işlerden iyi para kazanan bir kaç kişi de olunca -işte dünyanın en güzel insanları yörükler, aman onlara sahip çıkalım vesveseleriyle ..." sezonluk gündem yaratan ve kendi açık pazarlarının reklamını yapan insanlar yüzünden maalesef her şey kıl çadır, kilim, heybe ve yaşam biçimlerinin ilginçliği üzerine dönüp duran yapay tartışmalardan öte gidememektedir.